Neye, kime, neden, nasıl, ne ölçüde ve ne cüretle? Acz. Her kalpte ve her akılda. En gerçeğini bilirsin kendinden. Eksikliğini, eksikliklerini. Sırtını dayamak için seçtiğin her bir nesne ve öznede bulduğun olmamışlıklar. Görebiliyor musun? Göremezsin. Sırtını dönmüşsün. Eminsin. Gözler kapalı. Ancak yüreğinle görebiliyorsun. Gözler kusuru görür çünkü. Kusurda güven yoktur. Endişe vardır. Olmalı da zaten. Endişe bireyi harekete geçirir. Eksiklikler böyle tamamlanır. Ben ona, şuna, buna güvendim. Ama boştu, bomboş... Ne cüretle güvenirsin? Görmeyi bilirsen, mükemmellikte bile kusur vardır. Kusuru örtmek, eksikliği tamamlamak zor iştir ama görmek pek kolay, öyle kolay.
Yazmayı öğrendiğimden beri günlük tutarım.