Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ama Asla

Yanıldım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama yanıldığımı biliyorlardı, tekrarladılar: yanıldın. Yanıldığımı ben de biliyordum. Durmadılar: yanıldın. Yanıldılar, devam ettiler: yanıldın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Yanıldın, yanıldın, yanıldın. Çünkü karşı tarafı yanlışlamak doğru olmayı gerektirirdi. Öyleyse; yanıldın, yanıldın, yanıldın.  Üzüldüm, hiç kimse nedenini sormadı. Ama üzüldüğümü biliyorlardı, karşı çıktılar: üzülme. Üzülmemeyi ben de istiyordum. Durmadılar: üzülme. Üzüldüler, devam ettiler: üzülme. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Üzülme, üzülme, üzülme. Çünkü üzülmeyi durdurmak mutlu ve iyi olmayı gerektirirdi. Öyleyse; üzülme, üzülme, üzülme. Suçlandım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama suçlandığımı biliyorlardı, hatırlattılar: suçlandın. Suçluluğumu ben de fark ediyordum. Durmadılar: suçlandın. Suçlandılar, devam ettiler: suçlandın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Suçlandın, suçlandın, suçlandın. Çünkü suçlamayı seçmek masum olmayı gerekti

Polyannacılık

Bu şöyle güzel. Şu böyle iyi. Bak bundan şu güzelliği çıkar şundan bu iyiliği. Sıkılmadınız mı? Her daim olumlama yapmaya çalışmak da insanı yormuyor mu? Yerinizde olsam çok yıpranırdım. Ama olumsuzlukları görebiliyor olmaktan keyif alıyorum. Her daim kötünün içine gömülmek ne kadar yıpratıcıysa iyinin içinde kalıvermek de o kadar yıpratıcı. Siyah beyaz gibi keskin çizgiler içerisine girmeden, bir orta yolla -griyle- devam etmek. Hem böylece adalet de beraberinde gelir. Kötüyü de iyi, iyiyi de iyi görmenin ne getirisi olabilir ki? O zaman iyi olmak da çok manasız olacak. Öyleyse mana gride olmalı. Bana öyle geliyor ki polyannacılık bir göz yumuş. Kötüyü reddetmek, kötüyü yok edebilir mi? Hiç sanmıyorum. Bu gerilemeyi destekler, gelişimi engeller. Bazen kulaklarını, gözlerini ve kalbini açıp kötüyle olman gerekir; iyiden sevgiyi ümit edebilmek için.