Yanıldım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama yanıldığımı biliyorlardı, tekrarladılar: yanıldın. Yanıldığımı ben de biliyordum. Durmadılar: yanıldın. Yanıldılar, devam ettiler: yanıldın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Yanıldın, yanıldın, yanıldın. Çünkü karşı tarafı yanlışlamak doğru olmayı gerektirirdi. Öyleyse; yanıldın, yanıldın, yanıldın. Üzüldüm, hiç kimse nedenini sormadı. Ama üzüldüğümü biliyorlardı, karşı çıktılar: üzülme. Üzülmemeyi ben de istiyordum. Durmadılar: üzülme. Üzüldüler, devam ettiler: üzülme. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Üzülme, üzülme, üzülme. Çünkü üzülmeyi durdurmak mutlu ve iyi olmayı gerektirirdi. Öyleyse; üzülme, üzülme, üzülme. Suçlandım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama suçlandığımı biliyorlardı, hatırlattılar: suçlandın. Suçluluğumu ben de fark ediyordum. Durmadılar: suçlandın. Suçlandılar, devam ettiler: suçlandın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Suçlandın, suçlandın, suçlandın. Çünkü suçlamayı seçmek masum olmayı gerekti
Yazmayı öğrendiğimden beri günlük tutarım.