Öyle gürültülü bir gece. Bugün aklım hiç konuşmuyor, duygularım hiç konuşmuyor. Köpeklerin kavgalarını dinliyorum. Yaz akşamı olduğunu hatırlatan ateş böceği seslerini dinliyorum. Gecenin sesinde sakinliği dinliyorum. Zihnim savaşını bırakmış, geceye hiç anlam yüklemiyor, yorum bırakmıyor. Dün, önceki gün ve ondan önceki elli bin gün var olan tüm konuşmalar susmuş. Susmakta bir kerem var belli. Bazen söz değil, bir durgunluk anlatıyor her şeyi. Böyle bir durgunluğun içinde buluveriyordun kim olduğunu. Kötü bir şey yapmakla hiçbir şey yapmamak aynı şey dedi, durgunluk. Duydum. Yaşa diyen güzel bir melodi vardı. Dinledim. Zaten bir gün her şey bitecek gerçeği kaçınılmaz niye bugünden bitiyorsun? Anladım. Ahengi yakaladım. Bende inanmak eksikmiş. Tamamladım. Mutluluk bize göre değildi evet, ama mutsuzlukla da aramız hiç iyi olmayacaktı belli. Bir denge vardı. Kötüyü gösteren iyiyi sevdiren bir denge. Acıyı derinlerden hissediyorduk, ama en derinde ve aynı zamanda en yüzeyde var olan şey s
Yazmayı öğrendiğimden beri günlük tutarım.