Bazen her şeyi unutmak ve affetmek istersin. Gerçekten kendinin ne olduğunu, ne istediğini bilmenin bir başka yolunu bulamadığın zamanlara denk gelir. Hayal kırıklıklarıyla başa çıkmak için artık insanlar ve diğer şeyler üzerinden gizli anlamlara sahip olmayı bırakırsın. Eğer yapabilirsen. Yapıp yapamayacağıma emin değilim. Madem başkalarını ruhsal olarak iyi etmek benim gelecekte mesleğim olacak, o halde bu işe kendimden başlamalıyım. Yaşadıklarımı şeffaf bir biçimde, psikoloji kitaplarına sayfa olsun diye anlatacak değilim. Ama benimle birlikte tüm bu yazıya yolu düşenler için güzel bir başlangıç olsun isterim. İç çatışmaların durdurulacağı fikri komik. Önemli olan insanın sürekli kendi üzerinden yeniliklere açık olması. "Bunu denedim, yapamıyorum; öyleyse başka bir yolu daha olmalılar" ın başlangıcı. Sürekli kendi, başkaları ve yaşananlar hakkında düşünen kimsenin şüphesiz çok iyi bir noktaya geleceğini söyleyemeyiz. Öyle ki eksiklik, tamamlanamamışlık, kötü haberler ve yorumlar bizimle olacaktır. Kaçınılmaz olan bir şey için galibiyet kazanmak da insanı hasta eder. Biz ise şu an bulunduğumuz halde, tüm yaşadıklarımızla kendimizi kabullenip başkalarının gerçekten başkası olduğunu ve bizim gibi hatalara açık olduğunun da farkına vararak çevrede olup bitene karşı daha duyarlı davranabiliyor olmayı başaracağız. Tam olarak yapmak istediğimiz bu, duyarlı olmak üreticiliği de beraberinde getirecektir ve dünyaya en azından bir insana ya da bir kuşa bile katacak bir şeyiniz olması sizi iyi ki yaşadım'a teşvik edecektir. Bırakın, etsin. Çünkü şükretmeye öncelikle varlığınızın aslında ne kadar da kıymetli olduğunu anlamakla başlayın ve daha sonra diğer tüm canlı ve cansızlar için.
İşte buraya kadar. Olan oldu. Vazgeçtim. Pes ettim. Olacak olan zaten olacak. Endişelenmeyecektim artık. Bıraktım. Tüm yaşadıklarımı düşündüm hani derler ya; bir film şeridi gibi. Ettiğim mücadeleleri, yaşadığım güçlükleri, uğradığım hayal kırıklarını düşündüm ve vazgeçtim. Hem de her şeyden öylece. Artık kenara geçip yaşamı izlemeye karar verdim boş gözlerle. Yaşam bana ne getirirse onu yaşayacağım. Yaşama hırsını bıraktım. Güzel şeyler yaşamak zorunda değilim. Dünyada güzel şeylere tanıklık eden yüzde beşlik dilimin ortasında olmamın gereği yok. Geri kalan yüzde doksan beşlik dilimin ortasında kaybolacağım. Eminim bu hiçlik bana iyi gelecek. Oturup yalnızca dua edeceğim, hiç çabasız hayata katılacağım. İyi şeyler dileyeceğim. Evet fakat kötü şeyler yaşayacağım. Olsun gün sonunda hiçbir şeyin önemi yok. Kalbimi kinle, nefretle, öfkeyle, kibirle doldurmadım ya. Gün sonunda ona bakıyorum. Dargın olduğum çok şey var evet. Olsun kenarda oturup şükredeceğim yine. Şükredecek çok meselem var
Yorumlar
Yorum Gönder