Bu noktada olacağımı asla düşünmemiştim. Bu nokta büyümekti. Büyük olmak. Yaptıklarının sorumluluğunu almayı en üst düzeyde işiten bir çocukluk geçirdim fakat büyük olmak sorumlulukları işitmeyi yeterli bulmazdı. Sorumlulukları başkasından almayı gerektirirdi. Sorumluluklarına sen karar veremezsin. Sen bambaşka hayaller peşinde koşarken bir cam duvar gibi senin hayatının arkanda olduğunu söylerdi. Hayaller yalnızca bakılmak içindi. Hayaller unutulup gidecekti. Bu yüzden ya çocuğu isterdin ya istemezdin. Eğer istersen bu hayallerin artık onda olmasını kabul etmek demekti. İstemezsen hala cam duvarın yıkılacağına dair inancın sürerdi.İnanç çevrendeki insanların güler yüzünde saklıydı. Çocukla çocuk olmayı bile benimseyebilirdin böylece. Asla büyümezdin sadece yaşlanırdın. Sadece yüzünde çiziklere canını sıkardın biraz da kalbinin artık atmakta nasıl zorlandığına ama kalbin hala atıyordu ya işte yeter derdin. Hayaller gözünü kapattığında da gerçekleşirdi. Hayal etmenin avantajı buydu. Gözünü kapattığında hepsini gerçekleştirebilirdin. Başaramıyorsan, gerçekleştirmek için gerçekten iyi çok iyi bir insan olman gerekirdi. İyi insan olmak zor değildi. Ama kalbin her zaman iyiliği görme konusunda muhteşem olmayabilirdi. O yüzden arada kalbini yıkamalıydın.
Ben kalbimi yıkıyorum. Yoksa kırıklıklarla geçinmek çok zor olurdu. Arada kalbi parlatmak ölümü hatırlatırdı ve o zaman zaten hiçbir başarısızlık seni üzemezdi. Tüm mutsuz ve kızgın suratlara dil çıkarırdın. Dünyada bir sen olursun bir sevdiklerin. Gerisi kendi aleminde kaybolsun. Hiç önemli değil. Benim hayalim de buydu. Bir ben bir sevdiklerim. İyinin kötüyü yendiği türlü maceralarla dolu masallar. Ve gülümsemek. Tüm renkleri masalın içine yerleştiren gülümsemeler. Bu yeterliydi.
Yorumlar
Yorum Gönder