Hayal kurmak, iki gözyaşının içinde olur ancak. Yarım kalmışlıkların içinde hayaller yatar durur... Gerçekleşmez, gerçekleşemez. Büyümek hiçbir hayali gerçekleştirememektir. Çocukluk; hayalleri göğsünde saklar, gözyaşında değil. Büyüklerin hayalleri eksiktir, yarımdır. Herkes sevdiğinin peşinden gider elbet. Herkes bir yolunu bulur ve mutlu olur. Mutluluk bir çikolataya sığar onlarda. Oysa bizler "mutlu olacak kadar aptal değilizdir". Her şeyi bile bile, yüreğimize batıra batıra mutlu olamayız biz. Eksiğiz. Tamamlanamayız. Tamamlanma umudu içerisinde savrulur dururuz, o ayrı. Umut çok başka hikaye, başka zaman anlatılmalı.
İşte buraya kadar. Olan oldu. Vazgeçtim. Pes ettim. Olacak olan zaten olacak. Endişelenmeyecektim artık. Bıraktım. Tüm yaşadıklarımı düşündüm hani derler ya; bir film şeridi gibi. Ettiğim mücadeleleri, yaşadığım güçlükleri, uğradığım hayal kırıklarını düşündüm ve vazgeçtim. Hem de her şeyden öylece. Artık kenara geçip yaşamı izlemeye karar verdim boş gözlerle. Yaşam bana ne getirirse onu yaşayacağım. Yaşama hırsını bıraktım. Güzel şeyler yaşamak zorunda değilim. Dünyada güzel şeylere tanıklık eden yüzde beşlik dilimin ortasında olmamın gereği yok. Geri kalan yüzde doksan beşlik dilimin ortasında kaybolacağım. Eminim bu hiçlik bana iyi gelecek. Oturup yalnızca dua edeceğim, hiç çabasız hayata katılacağım. İyi şeyler dileyeceğim. Evet fakat kötü şeyler yaşayacağım. Olsun gün sonunda hiçbir şeyin önemi yok. Kalbimi kinle, nefretle, öfkeyle, kibirle doldurmadım ya. Gün sonunda ona bakıyorum. Dargın olduğum çok şey var evet. Olsun kenarda oturup şükredeceğim yine. Şükredecek çok meselem var
Yorumlar
Yorum Gönder