Yanıldım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama yanıldığımı biliyorlardı, tekrarladılar: yanıldın. Yanıldığımı ben de biliyordum. Durmadılar: yanıldın. Yanıldılar, devam ettiler: yanıldın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Yanıldın, yanıldın, yanıldın. Çünkü karşı tarafı yanlışlamak doğru olmayı gerektirirdi. Öyleyse; yanıldın, yanıldın, yanıldın.
Üzüldüm, hiç kimse nedenini sormadı. Ama üzüldüğümü biliyorlardı, karşı çıktılar: üzülme. Üzülmemeyi ben de istiyordum. Durmadılar: üzülme. Üzüldüler, devam ettiler: üzülme. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Üzülme, üzülme, üzülme. Çünkü üzülmeyi durdurmak mutlu ve iyi olmayı gerektirirdi. Öyleyse; üzülme, üzülme, üzülme.
Suçlandım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama suçlandığımı biliyorlardı, hatırlattılar: suçlandın. Suçluluğumu ben de fark ediyordum. Durmadılar: suçlandın. Suçlandılar, devam ettiler: suçlandın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Suçlandın, suçlandın, suçlandın. Çünkü suçlamayı seçmek masum olmayı gerektirirdi. Öyleyse; suçlandın, suçlandın, suçlandın.
Ötesiyle ilgilenmediler. Sen'lediler. Çünkü benlikleri kaybolmuştu. Onlar hakkında yanıldım, üzüldüm ve suçlandım. Tekrarladım. Tekrar yanıldım. Bu sefer daha güzel yanıldım. Durmadım, üzüldüm. Çünkü durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Defalarca üzüldüm. Suçlandım. Nedenini kimse sormadı. Suçlamayı seçtiler. Devam ettim. Suçlandım. Hata yapmak hoşuma gidiyordu.
Sanki biri şöyle söylüyordu: daha fazla yanıl, daha fazla üzül, daha fazla suçlan. Zaten yapabileceğin başka hiçbir şey yok. Biliyordum, biliyorlardı. Çaresizdik, ama asla ümitsiz değil.
Üzüldüm, hiç kimse nedenini sormadı. Ama üzüldüğümü biliyorlardı, karşı çıktılar: üzülme. Üzülmemeyi ben de istiyordum. Durmadılar: üzülme. Üzüldüler, devam ettiler: üzülme. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Üzülme, üzülme, üzülme. Çünkü üzülmeyi durdurmak mutlu ve iyi olmayı gerektirirdi. Öyleyse; üzülme, üzülme, üzülme.
Suçlandım, hiç kimse nedenini sormadı. Ama suçlandığımı biliyorlardı, hatırlattılar: suçlandın. Suçluluğumu ben de fark ediyordum. Durmadılar: suçlandın. Suçlandılar, devam ettiler: suçlandın. Durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Suçlandın, suçlandın, suçlandın. Çünkü suçlamayı seçmek masum olmayı gerektirirdi. Öyleyse; suçlandın, suçlandın, suçlandın.
Ötesiyle ilgilenmediler. Sen'lediler. Çünkü benlikleri kaybolmuştu. Onlar hakkında yanıldım, üzüldüm ve suçlandım. Tekrarladım. Tekrar yanıldım. Bu sefer daha güzel yanıldım. Durmadım, üzüldüm. Çünkü durmadan tekrarlamak hoşlarına gidiyordu. Defalarca üzüldüm. Suçlandım. Nedenini kimse sormadı. Suçlamayı seçtiler. Devam ettim. Suçlandım. Hata yapmak hoşuma gidiyordu.
Sanki biri şöyle söylüyordu: daha fazla yanıl, daha fazla üzül, daha fazla suçlan. Zaten yapabileceğin başka hiçbir şey yok. Biliyordum, biliyorlardı. Çaresizdik, ama asla ümitsiz değil.
Yorumlar
Yorum Gönder