Kaybetmek, bir devrim. Anlayamazsınız. Anlarım sanırsınız. Görkemli bir dönüşüm içinde değişen şeyleri sorgularsınız. Değişikliklerin bağırtısında kıvranır durursunuz. Kendinize güzel avuntular ayırırsınız. Anıları taçlandırır, ballandırırsınız. Şimdi ne kadar acı ve ekşi de olsa anıların ballı tadı damağınızda kalır. Hevesiniz kursağınızda kalır. Hayalleriniz... Onlar hep yarım kalır. Bir şeyi tamamlama takıntınız vardır ya hani kandırılırsınız. Kendinizi kandırırsınız. Tamamlanacak diye hayallere aldanırsınız. Ama iyi insan olmak temelinde duramazsınız. Yanılırsınız. Ama hayat bu ya ümitlenirsiniz. Damakta kalan o tat var ya direnirsiniz. Güçlenirsiniz. Daha çok seversiniz. Özlersiniz. Ama kavuşacağız dersiniz. Canım dersiniz. Canlarım dersiniz. Kaybetmedim, kayboldum dersiniz. Başım pamuklu bulutlardan, her yanımda sevdiğim, eskimiş olanı kaldırmış yepyeni bir gerçekliği yüreğime yerleştirmişim... Ama nasıl da güzel kaybolmuşum.
İşte buraya kadar. Olan oldu. Vazgeçtim. Pes ettim. Olacak olan zaten olacak. Endişelenmeyecektim artık. Bıraktım. Tüm yaşadıklarımı düşündüm hani derler ya; bir film şeridi gibi. Ettiğim mücadeleleri, yaşadığım güçlükleri, uğradığım hayal kırıklarını düşündüm ve vazgeçtim. Hem de her şeyden öylece. Artık kenara geçip yaşamı izlemeye karar verdim boş gözlerle. Yaşam bana ne getirirse onu yaşayacağım. Yaşama hırsını bıraktım. Güzel şeyler yaşamak zorunda değilim. Dünyada güzel şeylere tanıklık eden yüzde beşlik dilimin ortasında olmamın gereği yok. Geri kalan yüzde doksan beşlik dilimin ortasında kaybolacağım. Eminim bu hiçlik bana iyi gelecek. Oturup yalnızca dua edeceğim, hiç çabasız hayata katılacağım. İyi şeyler dileyeceğim. Evet fakat kötü şeyler yaşayacağım. Olsun gün sonunda hiçbir şeyin önemi yok. Kalbimi kinle, nefretle, öfkeyle, kibirle doldurmadım ya. Gün sonunda ona bakıyorum. Dargın olduğum çok şey var evet. Olsun kenarda oturup şükredeceğim yine. Şükredecek çok meselem var
Yorumlar
Yorum Gönder