Uyanıyordu. Merhaba sevdiklerim. Kahvaltısını hazırlıyordu ilk. Kahvaltı onun için önemliydi. Daha sonra ev işlerine başlıyordu. Eşine bakıyordu uyanmış, öpüyordu. Kahvaltısını hazırlıyordu. Topluyordu. Bahçeye iniyordu. Bahçeyi suluyordu. Yorulmuyordu. Seviyordu. Uğraşmayı seviyordu. Telaşlanıyordu. Sevdikleri için telaşlanıyordu. Her zaman onlara yardım etmek istiyordu. Bazen sevdiklerinin onun dizine yatmaya ihtiyacı oluyordu. O da sevdiklerinin saçlarını okşuyordu. İyiyi öğütlüyordu. Sabrı öğütlüyordu. Hikayelerini anlatıyordu. Sorularının cevaplarını iştahla dinliyordu sevdikleri. Güzel sözlüydü. Kendini dinletiyordu. İkindiye yakın biraz uyuyordu. Sonra kalkıp kitabını okuyordu. İşlerini toparlıyordu. Yemeğini hazırlıyordu. Yedirmeyi seviyordu. Akşam olunca çayını içiyordu. Eşiyle muhabbet ediyordu. Böyleydi. Şimdiki zamandı. Hikayeydi. Şimdiki zamanı yakalamak mümkün olmuyordu. Şimdiki zamanın hikayesi böyleydi. Her çift göze bir hikaye veriyordu. Sonra gidiyordu. Kahrolası.
İşte buraya kadar. Olan oldu. Vazgeçtim. Pes ettim. Olacak olan zaten olacak. Endişelenmeyecektim artık. Bıraktım. Tüm yaşadıklarımı düşündüm hani derler ya; bir film şeridi gibi. Ettiğim mücadeleleri, yaşadığım güçlükleri, uğradığım hayal kırıklarını düşündüm ve vazgeçtim. Hem de her şeyden öylece. Artık kenara geçip yaşamı izlemeye karar verdim boş gözlerle. Yaşam bana ne getirirse onu yaşayacağım. Yaşama hırsını bıraktım. Güzel şeyler yaşamak zorunda değilim. Dünyada güzel şeylere tanıklık eden yüzde beşlik dilimin ortasında olmamın gereği yok. Geri kalan yüzde doksan beşlik dilimin ortasında kaybolacağım. Eminim bu hiçlik bana iyi gelecek. Oturup yalnızca dua edeceğim, hiç çabasız hayata katılacağım. İyi şeyler dileyeceğim. Evet fakat kötü şeyler yaşayacağım. Olsun gün sonunda hiçbir şeyin önemi yok. Kalbimi kinle, nefretle, öfkeyle, kibirle doldurmadım ya. Gün sonunda ona bakıyorum. Dargın olduğum çok şey var evet. Olsun kenarda oturup şükredeceğim yine. Şükredecek çok meselem var
Yorumlar
Yorum Gönder